>>>HOŞGELDİNİZ<<< - ALAŞEHİR'DE TURİZM

Doğu Anadolu İmp. Döneminde Şehrin Korunması Amacıyla yapılan surlar günüzümde hemen hemen özelliklerini kaybetmiş durumdadır. Şehrin 4 Yanını saran surların kalınlığı 2.5 metre yüksekliği 8 metre uzunluğu 8 km olup, siyah taş parçalarıyla horosan harcı kullanılarak yapılmıştır.Kiremişti, Kirmastı, Elhizar ve Dombay Kapı olmak üzere dört tane kapısı mevcuttur.

Tamamen orjinal bir yapıttır.Alaşehir'in osmanlı topraklarına katılmasıyla buraya yerleşen ve Fatihlerden olduğu anlaşılan mahmut Fakih oğlu ve Bursada meftun Emir sultan halifesi Şeyh Sinan tarafından yaptırılmıştır. Caminin planı osmanlı sanatının ilk dönemlerinde olduğu gibi çok kubbeli Ulucami tipinde ele alınmıştır. Asıl Mekan 6 kubbe ile son Mekan 3 kubbe ile örtülüdür. kubbelerin Ağırlığı içerindeki iki sütuna ve duvarlara verilmiştir. Kubbeler Kurşunla kaplıdır.İçerideki kalem işi süslemeler orjinaldir.Mihrap ve minber Devrin Mimarinde güzel birer örnektir.Osmanlı sanatının devirlerinden birer örnek olan caminin duvarları iki sıra tuğla bir sıra taş tekniğine göre yapılmıştır.Caminin zaviye ve kütüphanesi yangında tahrip olmuştur.

İncilin ilk bölümünü yeni ahit olarak bilinir. Son bölümünde küçük Asya Havarisi adıyla bilinen"Havari Yuhanna"nın vahiylerini bildirir ve bu kısımda dünyanın sonu, kıyamet günü gibi kavramlardan söz edilir. İşte bu kitapta adı geçen ve kendilerine mesajlar yollanan Yedi Kilise, Hristiyanlığın İlk kiliseleri olarak kabul edilir.Söz konusu 7 kilise Türkiye sınırları içerisindendir.Kutsal kitap'ın son kısmı "Yuhanna'nın Apokalips"i diye tanınır. bazı durumlarda bu "apokalips"sözcüğü kıyamet günü ile eş anlamlı kullanılır.Bu Bölümde kullanılan simgelerde ilginçtir. Yedi kollu şamdan aslında bir musevi simgesi olmakla birlikte burada Küçük Asya'nın yedi kilisesini, yedi yıldız da bu kilisesini,yedi yıldız da bu kiliselerin meleklerini ya da daga somut bir ifadeyle, kiliselerin rahiplerini belirtir. Hz. İsa, havari Yuhanna'ya görünür ve 7 kiliseye ulaştırmak üzere mesajlar verir.Kutsal kitapta yer alan bu yedim kilise, Efes (Selçuk), İzmir, Bergama, Thyateira (Akhisar) ve sardes (salihli), Philadelpheia (Alaşehir) ve Laodikcia (Goncalı)'da bulunmaktadır.

Kervansaray olarak yapılan bu hanın Semiz Ali Paşa veya Gedik Ali Paşa tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.1548 - 1553 yıllarında yapıldığı tahmin edilen bu yapıt 3 katlı olarak inşa edilmiş ancak günümüze sadece zemin katın dehlizleri kalabilmiştir.Bugün bu han İşyeri olarak kullanılmaktadır.

Kurşunlu

Kadışeyh camii bahçesinde olan türbe Sarısu mahallesindedir.Türbelerde kitabe yoktur.Alaşhiri'in kadınlarından olduğu rivayet edilen kadışeyh tarafından yaptırılan cami, günümüzde yıkılarak çağdaş mimari ile inşa edilmiştir.

Kendi adını taşıyan caminin bahçesinde bulunan türbe kapısı üzerine asılan kitabeye göre 1465 yılında yapılmıştır. Aynı kitabeye göre 1465 yılında yapılmıştır. Aynı kitabeye göre Şeyh Sinan 1482 yılında ölmüştür. Kare planlı türbenin üzeri kurşun kaplıdır. Osmanlı mimari tekniği ile yapılmıştır.Burada Şeyh Sinan ve aile bireyleri yatmaktadır.Cami avlusunda şadırvan ve mezar taşları bulunmaktadır.

Ne zaman yapıldığı bilinmeyen camii,1969 yılında deprem sonucu yıkılmıştır.1975 yılında yeniden yapılmıştır. Camide Mimar Sinan'ın merkezi planı kullanılmıştır. Çarşı içinde olan bu cami günümüz mimarisi olarak görülmeye değer niteliktedir.

Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.Evliya Çelebi seyahatnamesinde Çarşı kenarında Süylün Muslu Paşa Cami ve Hamamı diye iki yer gösterilmektedir. Adı geçen Hamam hala varlığını sürdürmekte olup Hamamla birlikte anılan cami 1922 yılında yanmış ve yerine yeni bir cami yapılmıştır.

Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Mimari tarzı,duvar örgü sistemi ve planına bakılarak Yıldırım Beyazid döneminde yapıldığı düşünülebilir. Camide kare gövdenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Minaresi,şerefiyeye kadar orjinaldir. Minaresinden dolayı,güdük minare adını almıştır.

Günümüzde orjinal özelliği kalmayan cami Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmış olup, Ankara savaşında yenilmesiyle caminin çatısı ahşap olarak tamamlanmıştır. Eni boyunun iki katı olan cami 3 şerefeli cami planına göre yapılmak istenmiştir. Evliya Çelebi'nin yazdıklarına göre caminin ahşap ve kiremitle örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Alaşehir'in işgalinde yakılan cami daha sonra eski şekliyle onarılmıştır. Kuzeybatıda bulunan minare kaidesi orjinalliğini koruyor.